Translate

12 Aralık 2016 Pazartesi

TOPLUMSAL DUYARLILIK - MERHAMET ??

İnsanların hayatlarının bir anda kaybedebildiği, cennet gibi ülkenin huzur dolu insanlarının psikolojik olarak hayatlarının cehenneme çevrildiği,  

Merhamet, bilim, sanat hatta doğa alanında dünyanın dikkatini çeken kültür zengini Osmanlı'nın yerine,

 tabiri caizse 3 maymunu oynayan bir toplum haline ne zaman geldik ???


Sabah bugün ne yapsam diye plan yaparken, akşam saatlerinde terör saldırısını konuşuyoruz.
Biz (hala biz diyorum aramızdaki farklılara !!!) insanlığımızı ne zaman kaybettik? Ne zaman Allah'ın verdiği canı alabilecek kadar düşman olabildik?
o partinin, bu grubun, yada zamanın suçu değil vicdanım nereye gidiyor diye sordunuz mu ?
Terörü Kınamaktan başka bir işe yaramayan bir topluluk olmak canımızı sıkmıyor mu?
İnsan canı neden bu kadar ucuz?
Vatana canımız hangi durumlarda feda olur?
Toplumsal duyarlılık, ihbar etme, ispiyonlama mı?
Devletin, Polisin yanındayız !!! diyoruz da ne yapıyoruz ???
Örneğin, çocuklarımıza otobüste, trende yaşlılara, güçsüzlere, ihtiyacı olanlara öncelik duyarlılığını kazandıramamışsak!,
gelecekte ihtiyacımız olan anlarda bizlere anlayışlı davranmayacaklardır. Çünkü onları biz yetiştiriyoruz ve onlar bizim ürünlerimiz.
Bu nedenle iş işten geçtikten sonra çevremizden duyarlılık beklemek gerçekçi değildir. Önemli olan, gerekli duyarlılığı yerinde ve zamanında gösterebilmektir.
Ne alaka diye... duyar gibiyim?
Başlangıç işte bu nokta. 
Sorumluluk - duyarlılık bağlantılı olarak yayılıyor, genişliyor, herşey birbiriyle bağlantılı !!!
Özellikle yaşadığımız çağda toplumsal duyarlılık daha da fazla önem kazanmakta, ama durumu çok kötü
İNSANLIK GELİŞTİKÇE insanların bireyselleşmesi ve sonucunda yanlızlığın artması gerçeğiyle karşı karşıya kalmaktayız.
Bu bireyselleşme ve yalnızlaşma, duygusal körlüğe neden oluyor !!! Etrafta olumsuzu görmezden gelip geçiyoruz !
olsun düzelir demekle duayla olmuyor, plan üzerine plan kuranlar var boş durmuyorlar!!! elden geleni yapmıyoruz!
çevremizde olan bitene uzaktan bakan, kınayan insanlar haline gelmekteyiz, sosyal medyaya bakıyorum sadece üzüntüler var.
Eminim küçük olumsuz hesapları!, yazıları yada dışarda göz ucuyla gördüğümüz bir çok şüpheli durumu haber verebiliriz... 
bunlar evet benim içimde artık iyice büyüyen düşüncelerim, ne kadar uzak olduk yolda düşen bir hastaya??? Belki bir dosta, yada sevdiklerimize,
Lütfen birşey yapabiliyorsanız ! biliyorsanız yardım edin, ya senin çocuğun öldürülseydi !!! yada EŞİN ...
https://beyazmasa.ibb.gov.tr/

 Okuduğum bir yazıdan kısa bir bölüm aktararak yazımı bitirmek isterim:
“Tümü fiziksel ve zihinsel özürlü olan dokuz yarışmacı, 100 metre koşusu için başlama çizgisinde toplandılar. Yarışmacıların tümü yarışı bitirmek ve kazanmak için istekliydiler. Yarışa başlar başlamaz, içlerinden genç bir delikanlı tökezleyip yere düştü ve ağlamaya başladı. 
Diğer sekiz kişi oğlanın ağlamasını duydular, yavaşladılar ve geriye baktılar. Sonra hepsi yönlerini değiştirdiler ve geriye döndüler, oğlanın yanına geldiler. İçlerinden Down Sendrom’lu bir kız eğilip oğlanı öptü ve:
–  Bu onun daha iyi olmasını sağlar, dedi.
Sonra dokuzu birden kolkola girdiler ve bitiş çizgisine doğru hep birlikte yürüdüler. Stadyumdaki herkes ayağa kalkıp, dakikalarca onları alkışladı…”
Evet, bende ayağa kalkıp onları alkışlıyorum Çünkü bu hayatta önemli olan şey, kendimiz için kazanmaktan, çok daha ötede olan bir şeydir. 
Bu hayatta önemli olan, diğerlerini de anlamak, yavaşlamak ve rotamızı değiştirmek anlamına gelse bile, diğerlerinin kazanması için yardım etmektir. Toplumsal duyarlılık ve bilinç bu şekilde gelişir.”
 Mübarek Mevlid Kandili ...
44 Ateş daha düştü... ve nice yaralılar var, nicesinin evladı, umutları, eşleri vardı !!! 
Artık herşey sanal alem, Sosyal medyadan yaşadıkları acıyı ne kadar anlayabiliyorsak artık !
Hepimizin başı sağolsun.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)